Mikrofon
pre-amplifikatörü, mikrofon sinyalini daha güçlü bir seviyeye yükseltmek için
kullanılan bir devre elemanıdır. Bu devreler, düşük seviyelerdeki mikrofon
sinyallerini, daha yüksek voltaj seviyelerini dönüştürerek, genellikle daha
sonraki ses işleme aşamalarına uygun hale getirir. Mikrofon ön amplifikatörleri
genellikle iki ana tasarım yaklaşımıyla yapılır transistörlü devreler
ve amplifikatör (opamp) tabanlı devreler . arasındaki farkları şu
şekilde özetleyebiliriz:
1. Transistörlü Mikrofon Pre-Amplifikatörü
Çalışma Prensibi : Bu devre, genellikle tek bir
veya birkaç transistör kullanılarak tasarlanır. Transistörler, sinyali
arttırmak için ana olarak kullanılır.
Avantajlar :
Yüksek güçlü uygulamalar için
tercih edilebilir.
Kendi başına yüksek çıkış gücü
sağlayabilir.
Doğal ses tonu,
"analog" sıcaklık hissiyatını sağlar.
Tasarım genellikle daha
karmaşıktır ve daha fazla içerir.
Transistörler genellikle
opamp'lere kıyasla daha düşük lineerliğe sahiptir, ancak distorsiyon
durumları da mümkündür.
Çalışma Prensibi : Bu devre, genellikle bir
veya daha fazla kapasiteli amplifikatör (opamp) kullanır. Opamp'ler,
yüksek kazanç sağlayan, düşük distorsiyonlu amplifikatörlerdir ve
genellikle geri besleme yoluyla stabil ve doğrusal amplifikasyon
sağlarlar.
Avantajlar :
Daha basit ve kompakt bir
şekilde muhafaza etmek mümkündür.
Mikrofon,
ses dalgalarını elektriksel sinyallere dönüştüren bir cihazdır. Mikrofonlar,
ses kaydı, iletimi veya yükseltilmesi gibi pek çok alanda kullanılır. Çalışma
prensibi, genellikle bir diyaframın titreşimlerini algılayıp bunları elektrik
sinyallerine dönüştürmeye dayanır.
Mikrofon Çeşitleri
Mikrofonlar,
tasarımlarına, çalışma prensiplerine ve kullanım amaçlarına göre çeşitli
türlere ayrılır. İşte en yaygın mikrofon türleri:
Kondansatör (Condenser) kapastif Mikrofonlar.
Dinamik Mikrofonlar.
Dinamik Mikrofon Nedir?
Dinamik
mikrofon, ses dalgalarını elektrik sinyaline dönüştürmek için elektromanyetik
indüksiyon prensibini kullanan bir mikrofondur. Bu mikrofonlar, sesi yakalamak için elektromanyetik indüksiyon prensibini kullanır ve genellikle canlı performanslar, sahne uygulamaları ve yüksek sesle kullanılan enstrümanlar için idealdir. Dinamik mikrofonlar, ses kaynağından gelen titreşimleri bobin üzerindeki manyetik alanı değiştirerek elektrik sinyallerine dönüştürür. Bu sayede, yüksek ses basınç seviyelerine dayanıklı olup, ses kaynaklarının net ve güçlü bir şekilde yakalanmasını sağlar. Bu mikrofon türü, sağlam
yapısı, dayanıklılığı ve yüksek ses basınç seviyelerine dayanabilmesi nedeniyle
hem sahne performanslarında hem de günlük kullanımlarda sıkça tercih edilir.
Dinamik
Mikrofon Kullanım Alanları:
Dinamik mikrofonlar genellikle canlı performanslar, konserler ve sahne
uygulamaları için idealdir. Sahne performanslarında vokallerin yanı sıra yüksek
sesle çalınan enstrümanları da başarılı bir şekilde yakalarlar. Bateri,
elektrikli gitar ve bas gibi yüksek sesle çalınan enstrümanların kaydında
tercih edilirler.Yüksek ses basınçlarına karşı dayanıklı olmaları, bu tür canlı
performanslarda güvenilir bir ses kaydı sağlar.
Ayrıca, dinamik mikrofonlar stüdyo kayıtlarında da kullanılabilir. Özellikle
enerjik ve agresif tonlar gerektiren müzik türlerinde tercih edilirler. Ses
kaynağından gelen yüksek bas tepkisi ve iyi yalıtım özellikleri sayesinde,
vokal kayıtları, rock müzik enstrümanları ve perküsyon gibi yüksek sesle çalınan
enstrümanlar için ideal bir seçenektir.
Çalışma Prensibi
Dinamik
mikrofonun ana bileşenleri şunlardır:
Diyafram: Ses dalgalarıyla titreşen ince
bir zar.
Bobin: Diyaframa bağlıdır ve
mıknatısın çevresinde hareket eder.
Manyetik Alan (Mıknatıs): Bobin ile birlikte bir
elektrik akımı oluşturur.
Ses
dalgaları diyaframı titreştirdiğinde, bobin bir mıknatısın manyetik alanında
hareket eder. Bu hareket, Faraday'ın elektromanyetik indüksiyon yasasına göre
bir elektrik sinyali üretir. Bu sinyal daha sonra bir amplifikatöre veya ses
işleme cihazına gönderilir.
Özellikleri
Dayanıklılık: Sert kullanım koşullarına
dayanabilir.
Güç Gerektirmez: Harici bir enerji kaynağına
ihtiyaç duymaz.
Hassasiyet: Daha az hassas olduğu için dış
gürültüleri azaltma konusunda iyidir.
Yüksek Ses Basıncı Seviyelerine
Dayanım: Yüksek
ses seviyelerine maruz kaldığında bozulma yapmaz.
Avantajları
Dayanıklılık: Düşmelere, darbelere ve zorlu
koşullara karşı dayanıklıdır.
Kolay Kullanım: Harici güç kaynağına ihtiyaç
duymaz, bağlayıp hemen kullanılabilir.
Uygun Maliyet: Diğer mikrofon türlerine göre
genellikle daha ekonomiktir.
Yüksek Ses Basıncı Toleransı: Canlı performanslar ve davul
gibi yüksek sesli enstrümanlarda kullanılabilir.
Dezavantajları
Sınırlı Hassasiyet: Çok düşük seviyeli sesleri
veya ince ayrıntıları algılamakta zorlanabilir.
Dar Frekans Aralığı: Kondansatör mikrofonlar kadar
geniş bir frekans aralığına sahip değildir.
Ağırlık: İçindeki bobin ve mıknatıs
nedeniyle biraz daha ağır olabilir.
Kullanım Alanları
Sahne Performansları: Şarkıcılar ve konuşmacılar
için.
Enstrüman Kayıtları: Davul, gitar amplifikatörleri
gibi yüksek ses basıncı üreten enstrümanlar için.
Canlı Yayınlar ve Etkinlikler: Dış gürültüyü azaltması ve
dayanıklılığı nedeniyle.
Podcast ve Röportajlar: Hareket halindeyken kullanım
için.
Dinamik Mikrofonun Diğer Mikrofon
Türlerinden Farkı
Kondansatör Mikrofonlara Göre: Daha dayanıklı, güç
gerektirmez, ancak hassasiyeti ve frekans tepkisi daha sınırlıdır.
Şerit Mikrofonlara Göre: Daha sağlam ve geniş kullanım
alanına sahiptir, ancak şerit mikrofonların doğal ses karakterine sahip
değildir.
Dinamik
mikrofonlar, sağlamlıkları ve güvenilirlikleri sayesinde profesyonel ve amatör
kullanımlar için vazgeçilmez bir seçenektir.
Kondansatör kapaitif (Condenser)
Mikrofonlar:
Kapasitif Mikrofon Nedir?
Kapasitif
mikrofon, genellikle kondansatör mikrofon olarak bilinir ve ses
dalgalarını elektrik sinyaline dönüştürmek için kapasitans değişimini kullanan
bir mikrofondur. Bu mikrofonlar, hassasiyetleri ve geniş frekans yanıtları
nedeniyle profesyonel ses kayıtlarında ve stüdyo ortamlarında yaygın olarak
kullanılır.
Kapasitif
mikrofon çalışma mantığı Sabit levha ve bir de hareketli iletken levha arasında
hava boşluğu bırakılarak kapasite elde edilir. Hareketli levha aynı zamanda
diyafram görevi de yapar. Kapasitif mikrofonlar şarjlı bir kondansatörün yükü
değiştirildiğinde elektrik akımının elde edilmesi esasına dayalı olarak
çalışır. UCC bataryası (1,5-45V) sürekli olarak beslediği için kondansatörlü
mikrofon sürekli şarjlıdır. Ses dalgalar diyaframa çarptığında mekanik
titreşimler meydana gelir.Titreşimin
plakalar arasındaki hava aralığını daralıp genişletmesiyle kapasite değişimi
sağlar. Kapasitenin değişmesi ile devreden küçük bir akım geçer. Devreden geçen
akım direnç üzerinde bir gerilim düşümü meydan
getirir.
Bu gerilim küçük olduğu için bir yükselteç devresiyle yükseltilerek kullanılır.
Kapasitif mikrofonlar DC akım ile beslenerek kullanıldıkları ve küçük
boyutlarda üretilebildikleri için robotik çalışmalar için uygundur. Kapasitif
mikrofonların 50 – 15.000 Hz arasında oldukça geniş bir frekans karakteristiği
vardır.
Başlıca
şu üstünlüklere sahiptir: a-) 50 – 15.000 Hz arasında oldukça geniş bir
frekans karakteristiği vardır. b-)Distorsiyon Parazit oranları azdır. c-)
Empedansı büyüktür (10 – 50 MΩ).
Bu
özelliklere karşın şu tip dezavantajları vardır: a-) Diğer
mikrofonlardan farklı olarak, bir besleme kaynağına ihtiyacı vardır. b-)
Yükselteç ile mikrofon arası kablonun kapasitif etkisi mikrofon kapasitesini
etkileyerek parazite neden olur. c-) Bu etkiyi azaltmak amacıyla mikrofon içine
bir yükselteç konur. Kapasitif mikrofonların devreye bağlantısı DC beslemeli
olarak yapılır. Mikrofonun plâkalarına uygulanan DC, modele göre 1,5 – 48 V
arasında değişmektedir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan kapasitif
mikrofonların DC beslemesinde bir ya da iki adet kalem pil bulunur.
Çalışma Prensibi
Kapasitif
mikrofonun ana bileşenleri:
Diyafram: İnce bir metal veya metal
kaplı plastik film.
Arka Plaka: Sabit bir metal levha.
Bu
iki parça, bir kondansatörün plakalarını oluşturur. Ses dalgaları diyaframı
hareket ettirdiğinde, plakalar arasındaki mesafe değişir. Bu da kondansatörün
kapasitesini değiştirir.
Elektronik
bir devre, bu kapasite değişimlerini bir elektrik sinyaline dönüştürür. Bu
sinyal, daha sonra güçlendirilerek ses olarak işlenebilir.
Özellikleri
Hassasiyet: Çok düşük seviyedeki sesleri
bile algılayabilir.
Frekans Tepkisi: Geniş bir frekans aralığı
sunar, bu nedenle daha doğal ve ayrıntılı ses üretir.
Dış Güç Gereksinimi: Çalışması için bir enerji
kaynağına ihtiyaç duyar. Genellikle +48V phantom power kullanılır.
Düşük Gürültü: Yüksek sinyal-gürültü oranına
sahiptir.
Avantajları
Yüksek Hassasiyet: Zayıf veya detaylı sesleri
bile algılayabilir.
Geniş Frekans Yanıtı: Doğal ve gerçekçi ses üretimi
sağlar.
Çok Yönlü Kullanım: Stüdyo kayıtları, vokal kaydı
ve enstrüman mikrofonlaması gibi alanlarda idealdir.
Dezavantajları
Kırılganlık: Dinamik mikrofonlara kıyasla
daha hassastır ve dikkatli kullanım gerektirir.
Dış Güç Gereksinimi: Harici bir enerji kaynağı
olmadan çalışmaz.
Maliyet: Daha hassas yapısı ve
özellikleri nedeniyle genellikle daha pahalıdır.
Kullanım Alanları
Müzik Kayıtları: Vokal ve akustik
enstrümanların detaylı kaydı.
Stüdyo Çalışmaları: Hassasiyet ve frekans tepkisi
gerektiren profesyonel ses kayıtları.
Podcast ve Yayıncılık: Net ve kaliteli ses için.
Film ve Video Prodüksiyonu: Ortam seslerini ve diyalogları
doğal şekilde yakalamak için.
Kapasitif Mikrofonun Diğer Mikrofonlardan
Farkı
Kapasitif
mikrofonlar, dinamik mikrofonlara kıyasla daha hassas ve geniş bir frekans
aralığına sahiptir. Bu nedenle, düşük seviyeli detayları yakalamak istediğiniz
durumlarda (örneğin bir stüdyo kaydında) tercih edilirken, dinamik mikrofonlar
canlı performanslar ve sahne
İki metal plaka (bir diyafram
ve bir arka plaka) arasında değişen kapasitansı kullanır.
Yüksek hassasiyet ve geniş
frekans aralığı sunar.
Stüdyo kayıtlarında tercih
edilir.
Şerit
(Ribbon) Mikrofonlar:
Çok
ince bir metal şeridin manyetik alanda titreşmesiyle çalışır.
Sıcak
ve doğal bir ses üretir.
Hassas
ve dikkatli kullanım gerektirir.
2. Kullanım Amacına
Göre Mikrofonlar
El
Mikrofonları:
Genellikle
konuşmacılar ve şarkıcılar tarafından sahnede kullanılan, taşınabilir
mikrofonlardır.
Yaka
(Lavalier) Mikrofonları:
Küçük
boyutlarıyla giysilere takılabilir.
Haber
bültenleri, belgeseller ve konferanslar için idealdir.
Kafa
Mikrofonları:
Kullanıcıların
ellerini serbest bırakmasını sağlar.
Spor
antrenörleri ve sahne sanatçıları tarafından sıkça kullanılır.
Shotgun
Mikrofonlar:
Dar
bir alanda ses toplar.
Film
ve video prodüksiyonlarında tercih edilir.
3. Polar (Yönelme)
Karakteristiğine Göre Mikrofonlar
Omnidirectional
Mikrofonlar:
Tüm
yönlerden gelen sesi eşit şekilde algılar.
Ortam
ses kaydı için uygundur.
Cardioid
Mikrofonlar:
Kalp
şekline benzeyen bir algılama deseni vardır.
Önden
gelen sesleri daha fazla, yanlardan ve arkadan gelen sesleri daha az
algılar.
Supercardioid
ve Hypercardioid Mikrofonlar:
Daha
dar bir ön algılama açısı sunar.
Arka
plan gürültüsünü daha iyi engeller.
Figure-8
(Bidirectional) Mikrofonlar:
Hem ön
hem de arka yönlerden gelen sesleri algılar.
Röportajlarda
veya müzik kayıtlarında kullanılır.
Mikrofonların
Kullanım Alanları
Müzik
Kayıtları:
Kondansatör ve şerit mikrofonlar tercih edilir.
Canlı
Performanslar:
Dinamik mikrofonlar dayanıklılıkları nedeniyle öne çıkar.
Film ve
Video Prodüksiyonu: Shotgun mikrofonlar yaygındır.
Konferanslar
ve Eğitim: Yaka
ve kafa mikrofonları sıkça kullanılır.
Günlük
Kullanım:
Bilgisayar mikrofonları veya akıllı telefon mikrofonları.
Mikrofon
Çeşitleri ve Özellikleri
Günümüzde çeşitli alanlarda kullanılan mikrofon modelleri, farklı kullanım çeşitliliklerine
göre tasarlanmıştır. İdeal bir ses kaydı elde etmek için, kullanım alanına
uygun mikrofon türünü seçmek önemlidir. Mikrofonlar genel olarak Condenser ve
Dinamik olarak iki ana kategoriye ayrılır. Doğru mikrofonu seçerek, kayıt
yapacağınız alana en uygun olanı tercih edebilir ve en kaliteli kayıtları elde
edebilirsiniz.